Diş hassasiyetinin giderilmesinde öncelikli olarak kişinin doğru bir diş bakım rutinine sahip olması büyük bir önem taşır. Hassas dişlere sahip olan kişiler için özel olarak üretilen florür içerikli diş macunlarının kullanımı, diş minesinin güçlendirilmesinde oldukça etkilidir. Florür, dişin sert yapısını korur. Bu da hassasiyetin azalmasına katkı sağlar.
Eğer hassasiyet diş eti hastalığı sonucunda gelişmişse öncelikli tedavi planı, diş eti sağlığını iyileştirmeye yönelik olmalıdır. Diş eti problemi yaşayan hastalarda diş eti grefti ya da özel medikal tedavilerle birlikte diş köklerinin koruma altına alınması mümkündür. Aynı zamanda dişlerde oluşan diş taşlarının düzenli olarak temizlenmesi de diş etlerinin sağlıklı kalması açısından önemlidir.
Kişide mevcut olan diş sıkma ya da gıcırdatma alışkanlığında ise gece plaklarının kullanılması önerilir. Kullanılan bu gece plakları ile dişlerin aşınması önlenebilir. Ancak hassasiyet eğer ileri bir düzeydeyse ve bu sorun kişinin günlük yaşantısını olumsuz yönde etkiliyorsa dolgu, diş kaplaması gibi kalıcı çözümlerle rahatlama sağlanabilir.
Ayrıca diş hekimleri tarafından uygulanan lazer tedavisi de dentin kanallarını kapatarak hassasiyetin azalmasına yardımcı olabilen bir uygulamadır.
Hassas olan dişlerde diş bakım uygulamalarında da dikkat edilmesi gereken noktalar vardır. Bunlardan biri diş fırçası seçimidir; sert kıllı fırçalar diş minesini aşındırarak hassasiyeti artırabilir. Dolayısıyla yumuşak kıllı bir diş fırçası seçimi önerilir. Fırçalama, dairesel hareketlerle, dişlere fazla bastırmadan yapılmalıdır.
Diş bakım rutinine eklenecek olan diş ipi kullanımı da diş eti arasında biriken plakların önlenmesine yardımcıdır. Çünkü biriken plaklar diş eti çekilmesine neden olabilir.
Ayrıca 6 ayda bir yapılacak olan düzenli diş hekimi kontrolleri ile de diş hassasiyetinin büyük ölçüde kontrol altına alınması mümkündür.